Karakalem Çizimleri denildiğinde herkesin aklına ilk gelen ve merak edilen konu Karakalem Portre işte karşınızda ve benimde bitirmekte olduğum bir portre var şuan karşımda. Vardır elbet herkesin bir bildiği bu konuda. Ama eksikse bilgi, ne işe yarar şu durumda. Öyle de değil mi sizce de ama. Yazdığım bir kitap var bu konuda. Aç interneti, bak sayfalara. Bir dolu hikaye çıkacak karşınıza. Maksat maval anlatmak değildir bu hususta, ben size Karakalem Portre den bahsetmek isterim kısaca. Karakalem Portre benzemeli çizmiş olduğun kişiye, benzemeli ki gıdıklasın ruhumu, çizdirenin ruhunu, memnun etsin onu.
Adım Murat Karabüyük. Yirmi sekiz yılı geçti bir hayli sanat tecrübem. Lise – üniversite resim okudum, okumakla da kalmadım okuttum. Soyadım Karabüyük, elimde var Karakalem. Büyük Kalem dediler Ankara’ da. Silahım kalemim, fırçam ve boyamdır hayatta. Yeter mi bana? Yetmedi. İnsan boyamaya başladım bu defa da. ‘Türkiye de İnsan Boyama Tekniğini getiren ilk ressam’ dedi haberler bana. İçimden bir ses fısıldadı bana: ‘ Ressamsın insan boyuyorsun. Ne duruyorsun dövme yapsana! (tattoo). Tattoo Sanatına da dahil oldum diyemeyeceğim, ben ressamım o bana dahil oldu. Durum böyle olunca dövmenin tadı da bir başka güzel oluyor. Müşteriler de böyle söylüyor. Günün birinde hayatımın en güzel Karakalem Portresi ni yapacağım kadınla karşılaştım. Yıllardır Karakalem tozu yutan ben, bu kadını görünce hapı yutan yine ben. Bu kez ilham perimle beraber bir sanat havuzunda yüzerek ilerliyoruz. Kısacası bir gün elim yüzüm boya içinde, tiner kokulu atölyemde, kafam bir tuvalin üstünde son nefeslerimi verecek gibi duruyorum.
Tüm hayat tecrübeme dayanarak daha iyi anlamanız açısından Karakalem Portre ve Karakalem Portre Çizimini bir maval değil, bir hikaye de değil kocaman, kapsamlı bir romanın özet kısmını anlatır gibi sizlerle paylaşacağım.
Başı ön ve yan profilden 4 eşit parçaya böl:
- Saçların iç sınır çizgisi ilk çeyrek
- Orta çizgi orbita yani gözlerin üst sınırından geçmekte
- Çizgi dudak ve burun arasından
- Çizgi çene alt sınırından geçmektedir.
Burada 3. ve 4. çizgi ortasında çekilen çizgi, size dudak alt sınırını verecektir.
Doğada ki her şeyde olduğu gibi yüzde de ‘Altın Oran Yasası’ mutlaktır. Tiyatro öğrencileri bilirler. Burnuna şiirler yazılmış, okunmuş Syrano De Bergerac, iri gözlere sahip Afrikalı bir çocuk, koca dudaklı bir kadın düşünün. Ya da bebeklerin kafa boyutlarının biz yetişkinlere göre vücutlarına oranla daha büyük olduğunu. Bu gibi türlü varyasyonlar birimizi ötekisinden ayırt etmemize yarar ve henüz siparişi gelmiş bulunan Karakalem Portre Çizimlerimi birbirlerinden farklı çizmemin, dolayısıyla sanatımın ve sanatçılarımızın varoluş sebeplerinden öte bir durum değildir. Demem o ki Karakalem Portre Çizimleri yapılacak olan kişilerin hepsinde ortak payda, yüzde ki var olan Simetri Kuralı ve Altın Oran Yasası’ nın temelde değişkenlik göstermemesidir.
Gelelim kafamıza duyu organlarımızı yerleştirmeye. 5 Duyumuz; görme, koklama, duyma, tad alma, dokunma. Ön profilden yüzü dikey olarak 5 eşit parçaya bölün. Bölün dedim de öldürün demedim. Bu taslak çizgiler eskizler şeklinde silik olarak atılacaktır. Hiçbirimizin yüzünde net çizgiler yok. Bu hayali çizgiler duyu organlarımızı konumlandırmaya yarayacak. Bir nevi yüzün haritasını oluşturuyoruz bu kısımda, Sonra gelmeyin bana 24 Kasımda (!) Karakalem Portre Çizimleri hususunda birçok bilgi veriyorum şuanda.
2 ve 3 sağ gözün sınırlarından,
3 ve 4. Çizginin burun delikleri burun yan sınırlarından
4 ve 5. Çizgi ise sol gözün yan sınırlarından
Geçmektedir.
Yan profilde ise enine çizgilerle 4 eşit parçaya böldüğümüz baş kısmında 4 ve 5. Çizginin ortasından bir çizgi çekersek, burun alt sınırı ve dudak alt sınırından geçtiğini görürüz. Benzer şekilde yan profilde ki 3. Çizgi ise kulak üst sınırı uzantısı ve gözlerin üst sınırından geçer.
Kim demiş ‘Böl – Parçala – Yönet Politikası’ Çin’ e aittir diye. Karakalem Portre ye Karakalem Portre Çizimleri ne aittir derim bende. Böl – Parçala – Yönet politikasının Karakalem Portre ye uyarlanmış versiyonunu siz değerli resim severler ve ressam adaylarıyla paylaşıyorum.
KARAKALEM PORTRE ÇİZİMLERİNDE BÖL- PARÇALA – YÖNET TEKNİĞİ:
İlk aşama; Yüzü 4 eşit parçaya böldük.
2. aşama; Yüzün haritalandırmasını yaparak 5 eşit parçaya parçaladık.
3. aşama; YÖNET
Yönetme kısmı, ayrıntı ve detay kısmıdır. Burada adına ne maniler yazılmış gözler için bir şarkıda ‘Gözler Kalbin aynasıdır’ sözü geçer. Karakalem Portre Çizimlerinde de yüzün kalbi gözlerdir. Şarkının devamında ise şu sözler gelir; ‘Yalan nedir bilmez onlar’ der sanatçı. Şaşkın, korkmuş, üzgün, neşeli ya da heyecanlı tutumumuz kısacası emosyonel durumumuz gözlemci olan biz ressamlara da bakışlardan yansıdığı gibi kişileri Karakalem Portre Çizimlerinde de birbirlerinden ayrı kıldığı gibi aradan yıllar da geçse kişinin bakışlar ve göz yapısı aynı kalır, değişmez. Bu sebepledir ki bu aşamada kaş yapalım derken de göz çıkarmayalım çizmeye gözlerden başlayalım derim.
Organları yerleştirme hususunda ayrıntılı olarak değindiğim kitabımdan özet olarak :
Sırasıyla;
- Gözler
- Burun
- Dudak
- Kulaklar
Olmak üzere çizimlerimizi yapar, en son Gölgelendirme İşlemini de uygulayarak son rütuşlarımızı atarız. Resim icra edilmez. Zevkle yapılan bir yaşam biçimidir derim. Diğer tüm resim çalışmalarımda olduğu gibi Karakalem Portre Çizimlerimde de resmimi tamamladıktan sonra kısa bir es veririm. Sonra resmime tekrar döner son rütuşları öyle atarım. Resim yoğun bir odak ve güzel motivasyon gerektirir. Bazen bir ağacın gövdesine takılıp manzarayı gözden kaçırabilir bir insan. Bu sebepledir ki, siz resim severlere naçizane önerim, resminizi tamamladıktan sonra vereceğiniz kısa bir mola size çizmiş olduğunuz Karakalem Portrenize daha geniş bir perspektiften ve daha objektif bir biçimde bakmanız için ayırdığınız zamandır. Son rütuşlar atılır. Çin politikası ona ait olmaktan ve bir düzenden kurtulur. Tarihten bu yana sanatçılar, özgür düşünme ve üretme potansiyelleri gereği düzene her daim karşı bir tutum sergilemişlerdir. Ne diyoruz sanat evrenseldir. Saygılar, sevgiler.
